Cinsel işlev bozukluklarında öykü alma tedavi uygulamada çok önemlidir.Hastanın yakınmalarının net olarak değerlendirilmesi gerekir.Cinsel işlev bozukluklarında;
* Hastanın yakınmalarının öyküsü.
* Birincil mi yoksa ikincil mi olduğu.
* Her zaman mı olduğu yoksa değişen durumlara göre mi meydana geldiği.
* Alınan hikâyeye göre organik tetkikler gerekip gerekmediği.
* Eşlerin sorunu nasıl algıladığı ve ailenin sorunu bilip bilmediği.
* Bu sorunun çiftin günlük hayatını nasıl etkilediği.
* Cinsel sorunları sebebiyle her iki tarafında evlilik dışı ilişkilerinin olup olmadığı.
* Eşlerin tedaviden beklentilerinin ne olduğu.
* Bu sorunu ile ilgili önceden yapılan tedavi girişimleri ve sonuçları.
* Eşlerin tedaviye karşı olan motivasyonları.
İşte cinsel işlev bozukluklarında bu soruların yanıtları hasta üzerinde incelenerek bulunur.
Ayrıca tedavide her iki tarafın cinsel gelişim öyküsü çok önemlidir, bu öykü incelemesi yapılırken şubaşlıklar üzerinde önemle durulur;
* Erkek hastaların kaç yaşında sünnet olduğu,sünnet deneyiminin nasıl yaşandığı, korkutulup korkutulmadıkları ve nasıl tepki verdikleri önemlidir.
* Kadın hastaların ilk adeti kaç yaşında oldukları, bu olayı nasıl yaşadıkları, önceden ebeveyni tarafından bilgilendirip bilgilendirilme dikleri sorgulanır.
* Cinsel ilgilerin ve oyunların başladığı yaş sorgulanır ve bu konu ile ilgili daha önce ceza alıp almadığı, suçluluk duygusu olup olmadığı anlaşılır.
* Cinsel bilgileri ilk olarak nerelerden ve kimlerden öğrendiği, bunların içeriği, hastanın cinsel sorunu ile ilgili neleri bilip bilmediği, yanlış bildikleri açığa çıkartılır.
* İlk başlangıç mastürbasyon yaşı, mastürbasyon yapmayı kimden öğrendiği, yapma sıklığı, fantezileri sorgulanır.
* Her iki çiftin de evlilik öncesi cinsel deneyimleri ve bilgi düzeyi araştırılır.
* İlk cinsel ilişkinin kimle ne zaman ve nasıl yaşandığı da öğrenilmelidir.
* Çiftler nasıl evlendiklerini, ilişkilerinin sürelerini, birbirlerine karşı neler hissettiklerini, ilk cinsel deneyimlerini nasıl yaşadıklarını anlatmalıdırlar.
Arada bir sevgi bağı olup olmadığı, birbirlerine yakınlıkları, iletişim düzeyleri tedaviye gösterecekleri uyumu artırır.
TANI
Hastanın geçmiş döneme ait hikayesi alındıktan ve gerekliyse organik tetkikler yapıldıktan sonra tanı konulur.Bazen erkekte erken boşalma ile erektil işlev bozukluğunun ayırıcı tanısı gerekebilir veya cinsel istek azlığı ile anorgazmi tanılarını ayırt etmek önemli olabilir.Fakat dikkatli alınan bir hikâye ve sorunun iyi tanımlanması için sorulan sorular konulacak tanıyı kolaylaştırır.
Cinsel işlev bozuklukları son 30 yıldır psikiyatrik konular içerisinde incelenmeye başlanmıştır.Hem jinekoloji hem üroloji hem de psikiyatri ortak çalışmalarda bulunur.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINA YOL AÇAN BAZI FİZİKSEL HASTALIKLAR
* Çeşitli kanser türleri.
* Kalp hastalığı.
* A İ D S
* Kronik böbrek hastalığı ve diyalize girmek.
* Şeker hastalığı.
* Pek çok nörolojik bozukluklar.
* Vücutta meydana gelen aşırı kan kayıpları sonucu oluşan anemilerde.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA HORMONLARIN ETKİLERİ
* östrojen, progesteron ve testosteron kadınların cinselliğinde, adet döngülerinde etkili temel hormonlardır bu nedenle cinsel fonksiyon bozukluğu olan kadınlarda tedaviye başlarken mutlaka hormonal profili incelenmelidir.
* Erkek seks hormonları testosteron ve dehidro androsterondur.
* Ayrıca her iki cinste de adrenerjik aktivite, GABA, dopamin, MAO, opioidler, oksitosin, prolaktin, serotonin, tiroit hormonları, vazo intestinal polipeptit düzeyleri bakılmalıdır.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA YATKINLIK YARATICI BAZI FAKTÖRLER SÖZ KONUSUDUR
* Çocukken aşırı kısıtlayıcı ve kollayıcı yetiştirme tarzı.
* Bozuk aile ilişkileri.
* Çocukluk ve ergenlikteki travmatik cinsel deneyimler.
* Yetersiz ya da yanlış cinsel bilgilendirmeler.
* Psikoseksüel roldeki erken güvensizlik ve intrapsişik psikodinamik nedenler.
* Aile içindeki ensest korkusu ve suçluluk duyguları.
* Kontrolünü yitirme korkusu, çözümlenmemiş ödipal karmaşa.
* Kastrasyon anksiyetesi.
* Cinsel gelişim basamaklarının erken dönemlerinde meydana gelen regresyon, fiksasyon, cinsel kimliğin girişimine ait sorunlar.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA BAŞLATICI FAKTÖRÜN TESPİTİ ÖNEMLİDİR
* Hamilelik ve doğum.
* Eşler arasındaki ilişki bozukluğu.
* İlişkide gerçekdışı beklentiler.
* Cinsel olarak eşi tarafından aldatılma.
* Taraflardan birinde partner da cinsel işlev bozukluğu.
* Tesadüfi başarısızlıklar.
* Vücutta oluşan organik hastalıklara reaksiyon.
* Yaşlanma.
* Travmatik cinsel deneyimler.
* Depresyon ve anksiyete.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞUNUN SÜREKLİ HALE GELMESİNİN DE BAZI SEBEPLERİ OLABİLİR.
Psikiyatrik rahatsızlıklar cinsel istek ilgi ve işlevlerde sorunlara yol açabilir.
* Performans anksiyetesi.
* Suçluluk duygusu.
* Başarısızlık korkusu.
* Genel ilişkide bozukluklar.
* Eşler arasındaki çekicilik kaybı.
* Partnerler arasındaki zayıf iletişim.
* Yakın ilişkiye girme korkusu.
* Kendini yetersiz tanıma.
* Kısıtlı ön sevişme.
VAJİNİSMUS
Vulvada ağrı ve yanma duygusuyla hiperestezi, vulva- vajinal bölgede tüm kasların katılımıyla refleks kasılmaları ve penisin vajinaya girmesinin mümkün olamadığı ilişkide bulunamama durumudur.
Vajinismusun nedenleri;
1-ilk cinsel birleşme teşebbüsünde olduğu gibi yani Primer psikojenik sebepler altta yatar. Altta yatan psikojenik sebepler şunlar olabilir;
* Baskıcı otoriter bir baba
* Zayıf güçsüz anne
* Baba kız ilişkisinde güçlükler
* Cinselliği aşağılayan ve değersizleştiren bir aile yapısı olması
* Cinsel organlardan iğrenme veya hoşlanmama
* Aşırı baskıcı dinsel ailede yetişme
* Geçmiş dönemde cinsel şiddet uygulanması
* Kızlık zarını yitirme korkusu
* Cinsel tabular mitler, yanlış inanışlar
* Pasif, bağımlı eş
* Eşcinsel özdeşleşme
* Gebelik korkusu
2-Sekonder vaginismus sebepleri;
Vulva ve vajinada atrofik vajinit, vulva herpesi, vulva egzaması, rektovajinal bölgede veya douglas da endometriozis odakları sonucu ortaya çıkan şiddetli ağrılarda vajinismus oluşabilir. Ayrıca anal fissür ve hemoroid de vajinismus sebebi olabilir. Mevcut bel ağrıları da vajinismusa sebep olabilir, bu tip ağrılar vertebral hastalıklar, kas spazmı veya medulla spinalisten çıkan sinirlerin köklerine bası sonucu oluşan ağrılar olabilir.
TEDAVİ
Sekonder olarak ortaya çıkan vajinismus tedavisi etyoloji ye yönelik olmalıdır. Primer oluşan vajinismuslular da her şeyden önce psikoterapi yapılmalıdır.Tedavilerde vajinal dilatasyon tedavileri uygulanabilir.
Vajinismus tedavisi hikâyenin alınımı ile başlar, organik sebeplerin ayırıcı tanıda ekartasyonu için testler düzgün yapılmalıdır. Tanı konulduğu andan itibaren de uzun soluklu kronik bir tedaviyi gerektirir, çok sabırla yaklaşmak tedavinin ana modalitesidir.